- susturmak
- أسكت
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
susturmak — i 1) Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay 2) Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilzam etmek — susturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesini kapatmak — susturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına gem vurmak — susturmak, söyletmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına tıkmak — susturmak, konuşmasına engel olmak Aleyhinde kim ne söylerse hemen ağızlarına tıkarlardı. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
haptetmek — i, der, esk., Ar. ḥabṭ + T. etmek Karşısındakini susturmak, cevap veremez durumunda bırakmak Bu sözüyle beni haptetti … Çağatay Osmanlı Sözlük
öteden beriden — zf. Çeşitli yerlerden veya şeylerden, şundan bundan, şuradan buradan Öteden beriden susturmak isteyenler oldu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
susturma — is. Susturmak işi, ilzam … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıpışlamak — i, hlk. Çocuğu uyutmak veya susturmak için arkasına yavaş yavaş vurmak, tapıklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemik atmak — hkr. (birinin önüne) susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lal etmek — konuşamaz duruma sokmak, susturmak Bazı ihtiyar âlimlerimizin lisana vukuflarına hayran oldum, mantıklarıyla bizi lal ettiler. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük